Down Sendromu Nedir ?

5ab219250f254414fcf08b83

Down sendromu bir hastalık değil, genetik bir farklılıktır. İnsan anneden 23, babadan 23 olmak üzere toplam 46 kromozoma sahiptir. Kişide toplam 46 kromozom olması gerekirken 21. Kromozom bilgisi hücrede 3. kez yer almakta ve bu kromozom sayısının toplamda 47 olması sonucunda Down Sendromu oluşmaktadır. Hamilelikte meydana gelir. Ortalama her 800 doğumdan birinde Down Sendromu görülür.

Genler ve kromozomlar fiziksel yapımızın ve kişilik özelliklerimizin ana unsurlarıdır, dolayısıyla çocuğun fazladan sahip olduğu bir kromozom onun hayatını etkileyecektir. Bazı çocukların yeşil gözlü, bazılarının kızıl saçlı olması gibi, çocuğun down sendromlu olması da genetik bir farklılıktır.

Down sendromlu çocuklar genel olarak yaşıtlarından daha kısa boylu olurlar, tiroid bezleri genellikle daha az çalıştığından dolayı metabolizmaları daha yavaş çalışır. Bu nedenle doğru beslenme alışkanlıkları edinmeleri büyük önem taşır. Ancak ihtiyaçları, diğer çocukların ihtiyaçlarından farklı değildir. Onlar da tüm çocuklar gibi çevrelerini keşfetmek, oynamak, öğrenmek, gülmek isterler. Kendilerine özgü kişilikleri, yetenekleri ve düşünceleri vardır. Yardım etmeyi çok severler ve dürüsttürler. Çok insancıl oldukları için karşılıksız severler. Çıkarcılık bencillik gibi negatif duygular onların tabiatında yoktur. Diğer çocuklar gibi onlar da farklı kişiliğe sahip birer birey olarak büyüyeceklerdir.

Fazla kromozom çocuğun gelişimini negatif olarak etkilemektedir. Fakat unutulmamalıdır ki bir çocuğun gelişimi sadece genetik etkenlere bağlı değildir. Çevre ve çocuğun öğrenme faktörleri de çocuğun gelişiminde çok önemli ve etkilidir.

Down sendromlu bir çocuğun mümkün olduğu kadar sosyal ortamlarla iç içe bulunması ve doğru eğitimsel desteği alması, gelişimi için son derece faydalıdır.

Erken eğitim programları Down Sendromlu çocuklar için çok önemli bir yere sahiptir. En başta kaslarındaki güçsüzlük nedeniyle fiziksel gelişiminin ilerleyebilmesi için fizyoterapi eğitimi, bunun yanında Dil Konuşma ve Alternatif İletişim Becerileri’ nin desteklenmesi; Alıcı Dil, İfade Edici Dil ve Psikomotor Becerilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Ancak bu tür programlar uygulanırken Sevgi en temel kıstas olarak alınmalıdır. Daha sonra ise, Down sendromlu bireyler her ne kadar birbirlerine benzeseler de her birinin farklı kişilik özellikleri, farklı gelişim özellikleri ve farklı yetenekleri olduğu unutulmamalıdır.